İliç maden davasının ilk duruşması 3. gününde | ‘Mevzuatta eksiklik var’
İliç maden katliamının il duruşmasının 3. gününde ifadesi dinlenen sanık Aykut Ayderman, mevzuata hatta genel olarak sektörde bir sürü eksikliğin olduğunu söyledi.

Fotoğraf: AA
Elif Ekin Saltık
ekinsaltik@gmail.com
Erzincan— İliç’te SSR Mining ve Çalık Holding ortaklığındaki Anagold altın madeninde gerçekleşen katliamın ilk duruşmasına 3. günde devam edildi. 9 işçinin toprak altında kalarak yaşamını yitirdiği ve büyük bir çevre felaketine neden olan heyelana ilişkin 5'i tutuklu 43 sanığın, “Taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olmak” ve “Çevreyi taksirle kirletmek” suçlarından Erzincan 1. Ağır Ceza Mahkemesinde yargılanırken, 3. gün tutuksuz sanıkların beyanları ile devam etti.
3. günde ilk olarak sanık tasarım mühendisi Ali Erdi Seyhan ifade verdi. Taban teşkilini yaptıklarını projenin geri kalanıyla alakaları olmadığını iddia eden Seyhan kendine yönelik suçlamaları reddetti. İkinci dinlenen ise Sanık Aykut Ayderman oldu.
Genel olarak bir denetim eksikliği olduğunu düşündüğünü dile getiren Aykut Ayderman, “Yığın liç yönetmeliği ve hatta sektörün genelinde mevzuat olarak bir boşluk olduğunu düşünüyorum. Bir de bu işin başındaki mühendislerin de etkin olmadığını düşünüyorum. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, Enerji ve Tabi kaynaklar Bakanlığı, Kültür Bakanlığı. Üçünden birinde eksik var” diye konuştu.
Ardından ifadesi alınan sanık Funda Ardıç, madenle ilgili daha önce hazırlanan raporların okunmadığı, dikkate alınmadığını ifade etti. İzleyenin SSR firması olduğunu kendilerinin raporları çevirmekle yükümlü olduğunu ifade eden Ardıç, “Madenin boşaltıldığı söylenmesine rağmen, solisyon kesilmesi ya da kamyonların gitmemesi, konteynerdeki işçilerin konteynerlerden çıkarılması için herhangi bir adım atılmadı. Bana bu yetki verilmiyor. Aşırı solisyon beslemesi ya da hesap verilerinin dışına çıkılması kim kararı? Olay günü bu talimatları veren ya da vermeyen irade kimse benim buradaki ölümlerle bağımı kopardığını düşünüyorum” dedi.
Anne Yıldız: Sorumlular elini kolunu sallayarak çıkacak
Gazetemize konuşan Uğur Yıldız’ın annesi Sevda Yıldız ise, üç gündür duruşmaları takip ettiklerini, kendileri açısından acılarını dindirecek bir sonuç beklemediklerini ifade etti. “Buradan hiçbir şey çıkmaz” diyen anne Yıldız, “Sorumlular tahliyelerini isteyip, mahkeme salonundan ellerini kollarını sallayarak çıkacak. Hiçbir şey olacağı yok. Biz yine de mücadelemize devam edeceğiz” şeklinde konuştu.
Müşteki Hatun Kazar: Murat Kurum’un da yargılanmasını istiyoruz
Mahkemede hazır bulanan sanıkların beyanları sonrası katılma talebinde bulunan madende yaşamını yitiren Mehmet kazar’ın kızı müşteki Hatun Kazar konuştu. Beyan veren her sanığın kendilerinin suçsuz olduğunu söylediğini dile getiren Kazar, “Eğer öyleyse sorumlu kimse ya onu söylesinler ya da hepsinden şikayetçiyim, hepsi sorumlu. Orada 1 yıl evvel çalışan mühendise babam fazla yükleme yapıldığını söylediğinde, babama ‘Benim işimi nereden biliyorsun’ cevabı veren o mühendis de sorumlu. Babamın üzerine yığın liçi gelene kadar sesini duyduk. Oradan çıkmak istedi ama çıkarmadılar. Telefon hoparlörü açıktı, geleni gideni çıkarttığı için gitmelerine izin verilmediği, sahada bir sıkıntı olduğunu o sıkıntıyı gidermek için bekletildiğini söyledi. Babam oraya kendiliğinden çıkıp beklemedi. Mahkemede liçin altında kalanlar sorumlu, hatalı gibi davranıyorlar, bunu kabul etmiyoruz. Kimin sorumlu olduğu açığa çıksın istiyoruz biz. 4 buçuk ay madende bekledik, kardeşimin üniversite sınavına gireceği gün babamın kalan parçalarını bulduk. Onay veren herkes sorumlu, hepsinden şikayetçiyiz. ÇED raporuna onay veren Murat Kurum’un da yargılanmasını istiyorum” dedi.
Mehmet Kazak’ın diğer kızı Seher Kazak da davaya müşteki olarak katılma talebinde bulundu.
Evrensel'i Takip Et